28 Mart 2008

Tavşan pasta



bir demlik sohbet blogunda yarışmaya katıldım.
linkteki sitede oylama var orada oylarınızı bekliyorum.
Başka tarifleride görüp değerlendirin



27 Mart 2008

çeşitli çalışmalardan örnekler

Yaprak koleksiyonu ve baskısı


bu civcivleri Çağatay ile birlikte evde yaptık.

kağıt katlama tekniklerini öğreniyorlar



büyütmek için fotoların üzerine tıklayınız


16 Mart 2008

1.sınıf için ön hazırlık

www.miniminibirlerim.com



El yazısı programları çok renkli sesli anlatım
oyunlar
masallar
herşey var.
şimdiden indirin ve göz aşinalığı olsun..
Çağatay çok sevdi öneririz.


13 Mart 2008

MASAL ve HİKAYELER

SESLİ MASAL DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Bizim afacan Ç@Ğ@T@Y
Saat kollarını açınca
(21:15) :) te
uyusun diye başlıyoruz.
Masal istiyor eğer erken yatarsa.
Oku anlat artık masal dağarcığım tükendi bu site iyi oldu.
Tavsiye ederim.

işte masal, ister siz okuyun ister dinletin.

**************
bu biraz açık renklisi :D

KARA TREN

Evvel zaman içinde bir orman varmış. Bu ormanın kenarından tren yolu geçermiş. Her gün bir tren kasabadan kente giderken bu ormanın yamacından geçermiş. Ormandaki hayvanlar treni çok severlermiş. Tren ormanın kenarına gelince düdüğünü öttürür haber verirmiş: Düüüüüütt!..

O zaman hayvanlar ormanın kenarına koşarlarmış. Tavşanlar, sincaplar kulaklarını sallayarak onu selamlarmış. Çiçekler bile başlarını sallar, kuşlar onunla yarışırlarmış. Trende keyifli keyifli çuf, çuf çuf çuf eder, puf puf puf diye dumanını çıkararak geçer gidermiş. Bir gün kara karga,

“Aman bıktım bu trenin sesinden” diye gecirmis icinden. Kargaların kendi sesleri çirkin olduğu için olacak, trenin sesini, güzel düdüğünü sevmemiş bizim kara karga. Sonra da gidip trene şöyle demiş: “Biz senin sesini sevmiyoruz öttürüp durma.”Tren bu işe çok üzülmüş. “Beni seviyorlar sanıyordum” demiş. Ertesi günü ormanın kenarına varınca her zamanki gibi düdük çalacakmış, ama karganın söyledikleri aklına gelince `düt` demiş kesmiş düdüğü. Sonra da kimse duymasın diye çok, ama çok yavaş geçmiş gitmiş: Çuf, çuf, çuf, puuuuff… dumandan anlamış ormandakiler trenin geçtiğini hemen koşmuşlar ama yetişememişler.
Tren o kadar yavaş gitmiş ki kente geç gelmiş. Makinistler merak etmişler. Acaba bir arıza mı var diye. Oysa tren yavaş gittiği için gecikmiş.Ertesi gün tren ormanın kenarına gelince düdüğünü hiç çalmamış. Sonra da “düdük çalmadan, ormandakileri görmeden ne diye gideyim, hiç gitmem” demiş. Orada durmuş kalmış. Kentte beklemişler. Tren gelmemiş. Makinistler “Dünden belli oluyordu, arıza yaptı herhalde” demişler. Yeni bir lokomotif çıkarmışlar ve treni kasabaya geri çekmişler. Ertesi gün trene bakmaya karar vermişler.Bu sırada ormandakiler toplanıp aralarında konuşmuşlar. Treni özledik ne yapsak, diye düşünmüşler. Kuşlar ağlamışlar. Bize darıldı diye üzülüyorlarmış. Kara karga olanları görünce yaptığı yanlışı anlamış. “Sanırım siz seviyordunuz. Oysa ben ötmemesini söyledim. Ama üzülmeyin gider kendim anlatırım.” demiş ve ormanda herkes seni çok seviyor ve sen geçmediğin için üzülüyorlar.Kara tren bunu duyunca çok sevinmiş. “Yarın geleceğim git söyle” demiş.Ertesi gün makinistler gelmişler. Trende hiçbir arıza bulamamışlar. Çok şaşırmışlar. Yağlanması gerektiğini düşünmüşler. Treni bir güzel yağlamışlar. Sonra da yola çıkarmışlar. Tren koşa koşa ormana gelmiş. Gelince de uzun bir düdük çalmış. Düüüüüüüüüü…üüüüüü…..üüüüüüüt. Sincaplar, tavşanlar, kuşlar koşmuşlar trene, trende gene çuf çuf çuf, diye keyifle giderken puf puf puf, diye dumanını taa göklere salmış. O gün kente tam vaktinde varmış ve bir daha hiç bozulmamış.

**************

Mehtap'ın kardeşi

kardeşi olan ve olacak çocuklar için güzel bir hikaye tıklayınız.


11 Mart 2008

Çağatay Şengün- İstiklal Marşı